8 Mayıs 2014 Perşembe

Dialogues in the Dark nedir bilir misin?




"Bazen bir lokma söylenemeyen sözcük dizilir dilinin ta en gerisine, ne içsen üstüne nafile. " dedi Nora.  Söylenecek başka ne kaldı ki dediği bin kelime varyasyonu hala nasıl olur da tümceler kurmaya üşenmezdi, diye düşündü. Sonra sözcüklerin anlaşmanın en etkili yolu olduğu kanısından vazgeçti, tümceler kulakları kendi sesinden başkasına tahammül edemeyenlere öyle  dolambaçlarıyla insanı kaybolmaya sevkeden bir araçtı ki , susmayı seçti alacağı ilk diyafram nefesinden önce.

Ne söylüyordu sahi o, "olmaz".  "Nedeni olmayan olmazlarınız oldu mu sizin de hiç?" diye sordu karanlığa. "olmazsa olmazlarım oldu" dedi karanlık. "Olmazsa olmazların uğruna oldurduklarım oldu" dedi ,  o da sustu sonra.

Kara delik oldu karanlık sandığı "yok"ların cenneti.. Öyle bir kara delik ki tüm bahaneleri yutup , tüm kaçışların son bulduğu şifalı bir sessizlik. Boş sözlere "yazık" ve aşksız harcanan her nefese "ziyan "  notunu veren abdal gibi.

Karanlık saklar oysa herşeyi, "yok" ların cenneti olmak yarım bırakılmış bir tarif... Gözünüzle görüp ,ellerinizle dokunamadığınız anlarda bile yüreğinizi ısıtan samimi bir dost ,bir aşık gibi hissettirmesini bilir dileyene saklayıp gizlediklerini.. "yok"u "var" kılar gönül gözünü açık tutana..

O vakit aşık aşkını hissediyor zaten diye sevgiliyi karanlıkta bıraksın mı bir belirsiz vakit ?  "gelicem" demeden.. ve sevgili aşığını beklesin mi bir belirsiz vakit "olmazların oldurtamadıkları " ,"tezatı mümkün olduğu için sevdiği karanlığın geride kalacağı hayali"ni piç etmeden..

O vakit ışıkla gözleri kamaşmış bir aşık, karanlığa söz geçiremiyor ne varlığıyla aydınlansın istiyor sevgilinin karanlığı ne de tutup elinden çıkarmak sevgiliyi o karanlıktan.. "Şu an düşünmüyorum "diyor, "istesem bile yapamam ki "diyor," haklısın "diyor,"sen gel ","hep sen gel"," işine gelirse yavrum" diyor,"senin için sevinirim" diyor,"konuşmak istemiyorum" diyor,"karar vermek istemiyorum" diyor,"burda olmak istemiyorum"diyor,"daha da kötü olacak "diyor,"ben ne istiyorum bilmiyorum ki" diyor...

...... bir sürü şey de demiyor, Nora da demiyor.  kalpli üç öpücük yapıyorlar birbirlerine.. 

Cesaret ,şimdilerde  Game Of Thrones sanılıyor belli ki , canın isteyince başa sarıp izlediğin .. 

AŞK, hüzün veriyor bu ara bir de yüksek doz kahramanlık sanrısı, dünyayı kurtarmaya yaradığını sandığın .. :)

ve GEL demek , öyle fuzuli bazen ve öyle de eşsiz, çağıranın varken.. 

"Aptalın gözü karalığı ,düşünmekten yorulanlara inat hala 1 numara listelerde!" diye anonsunu yaptı  Nora..

"işte karşınızdaaa...;



Ama..

OLMAZ! ;)