10 Temmuz 2014 Perşembe

AN İTİBARİYLE





Bir bavulu olur insanın, iyi kötü gideceğin yere götürecek bir şeylerin de vardır içinde.. hani dımdızlak hissetmezsin böylelikle kendini.. Burda dımdızlaklık galaksi boyu, çimdik atıp sıçrayacağım bir derim bile yok ..telefonunu evde unutmuşluğun anlık gerginliği geçer de özgür hissettirir ya bu yokluk sana kendini , öyle bir özgürlük ki alabildiğine, tek taşıdığın seninle sıra bekleyen ruhun..

burası araf mı diye soracak oluyorum benimkine- benimle kıyamet kopana kadar burada olacak anlaşılan. -Türkçe soruyorum gibi oluyorum ama sesim çıkmıyor ,ama duyuyor biliyorum çunkü o da bana cevap veriyor gibi oluyor..gibi mi oluyor yoksa gerçekten mi oluyorunu henüz anladığım söylenemez,öyle çömezim ki bu alemde ne yaşım belli ne varlığım..  aklımdan geçenleri söylemek istiyor olmam mı söylemek istemediklerimin bana kalabilmesine yardımcı oluyor, öyle ya sözlerin söze bürünüp yola düştüğü frekansta başını kuma gömen cümlelerim de var benim,bende kalsın istediğim.. bundan böyle ayan ve beyan mıyız.. hem özgür hem tutsak mıyız .. fermuarı yoksa da kapatabildiğimiz bir ağzımız vardı dünyada, can dilerse susabildiğimiz, şimdi ne yapacağız?

bilen var mı ne zaman kopacak bu kıyamet? o vakte kadar her yer ışık her yer renk , kimisi yerde akıyor kimisi dans ediyor gibi kimi duvar bulsa kendini çarpacak defalarca parçalanmaya çalışılan bir atom gibi.. bu renk oyununa tahammül etmek de mi var sınavda.. Aldığı emirden ve vazifesinden gerisine karışmayan bir meleğim var söylemiş miydim, o bembeyaz bizler gibi değil.. Ne kadar zaman var , burada mı bekleyeceğiz süzülecek miyiz bir yerlere görecek şeylerimiz kaldı mı hala diye sorularıma başlamak istiyorum bir yerlerden artık ama o taraflı olmuyor sanki kimini duyuyor kimi sessizliğe de ben uyuyorum ..

Ne zaman sorusu hiç sorulmamalı belki , öyle düşünüyorum, ne dünyada ne burda, anlamı yok ne tuhaf..

Benim ölçüm saat gün ay yıl idi değil mi , idrakımın çok üzerinde bir hesapsızlık içindeyim şimdi belki bir kaç gün oldu buraya geleli belki bir kaç cümle.. Sabır erdemi dünya hayatı için değil dostlarım , tam da buraya bir hazırlık çok muhtemel bir ihtiyaç ..başı sonu giriş gelişme sonucu olmayan bir tuhaf an, evet an hep an  gibi burası.İlerledik mi acaba diyemediğimiz bir yerindesayma hali ve tek yerinde saymayan şey vicdan muhasebesi..

İyi bir insandım  bence diye aklımdan geçiyor ve sanki gülümsüyormuşum gibi de hissediyorum olmayan ağzımla tam o anda bir ses sarsıyor beni belli ki canını acıttığım biri.. Ama ödeştik diyorum içimden, sonra af da ettik birbirimizi ,ama.. Bu kadar ince hesaba girersek ohooo diyorum , ve gireceğimizi hissediyorum tam da o anda.. Ama bunu bilse insan yaşayamaz ki dünyada, seni yoldan çıkaran ne çok şey oluyor biliyor musun sen hayatta diye bağırmak geliyor içimden haklıyım çünkü! hayır, telafisi yok.. "yaşandı ve bitti"yi dünya hayatında ne çok kullanırdık bizler değil mi , yaşandı ve bitti , neredeysem tam da burası için kullanılan bir deyim olmalı, tam da dönüşün olmadığı bu tek yön yol için.. Dünyada yaşandı ve dünyada bitti ..


eğer cennete gidersem bana muz bahçesi çikolata şelalesi sunana önce sorularıma cevap ver diyeceğim ,önce onlara cevap.. Kader miydi tüm yaşadıklarım,yaşayacaklarımı biliyor muydunuz her detayıyla.. Özgür iradem var dediğim her yol ayrımım ..Ahh, ben seçtim sandıklarım üzüldüklerim ağladıklarım kayıplarım ve gururlandıklarım mutluluklarım başardıklarım .. Tevekkül neydi , tevafuk neydi ? eğer benim bir cennetim varsa ,yeri tam da cevapların açıklandığı makam  olmalıydı...   Ahh bir de nedenini bilmediğimiz tıp hadiseleri belki biraz da mucizeler ve o hayatlara değen altın dokunuşlar.. bu yanımdaki anlatacak mı bana acaba sen karşıdan kaşıya geçiyordun ve biz senin topuğunu kırdık sen vaden dolana kadar yaşa diye,ulvi hikayelerim olacak ve ben bunları bilecek miydim sevap günah muhasebesinden geri kalan vakitte iki hoş sohbet de edecek miydik hey gidi dünya hayatı diye..

dımdızlaklık halim böyle devam ediyor işte, aklımdan geçenleri İngilizce Almanca hatta tamamen uyduruk bir dille anlatsam bile anlaşılır bir yerde olduğumuzu düşünmeye başladım ve bazı renklerin biçime kavuştuğunu.. Evet ,evet şurdaki pembe kızıllık uzun zamandan beri burda olsa gerek belki de yeni geldiği için mi hala farkedilir yüz hatları var gibi sanki.. ayna yok neden, ben nasıl göreceğim kendimi , gözüm de yok zaten dert değil , görebildiğimi düşündüğüm bütün bu şeylerin sadece bir fikir olması bile korkutucu.. 

Kabir, bu tümüyle anlaşılmaz ve hatta ölünce anlarız nasılsaların hala anlaşılamadığına tanık olduğum bu anlarda azaba dönüyor gibi ve dua edenlerimi hissediyor gibiyim, kimlerin olduğunu değil ama edilen dualar olduğunu rengimi uçuk yeşile çeviriyorsunuz..

-Cevap Cenneti-

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder