10 Temmuz 2014 Perşembe

O "AN"




"Sadece nefes alıp veriyorduk. . hiç bırakmadan alıyor ve veriyorduk .. çok uzun sürdü ..ellerim kasılmaya başlamıştı ve parmaklarımı oynatamıyordum, onlar kaskatıydı.. bırakmak istedim , "devam et" dedi.. kırkbeş geçmez dakika sürdü ve ben bu işin nereye varacağını bilmeden hiç bir yerimi kıpırdatamadan öylece uzanıyordum.. O "an"ın gelmesi tam kırkbeş geçmez dakika sürmüştü ve kaybolmuştum işte bir gece siyahında .. bir ben kalmıştım koca dünyadan geri ve içimde gidip gelen bir ölüm korkusu.. devam etmekle etmemek arası bir yerde O'na seslendi: "Beni yaratıp nasıl bu kadar başı boş ve yalnız bırakırsın?! Onca olan biteni yaşamama nasıl izin verirsin?!".. Belki sevgilim belki sevdiklerim ve sevmediklerimle sorunlarım olmuştu ama O'nunla asla.. nerde çıktığını anlamadığım alabildiğine isyan dalgası , nasıl kabara kabara geliyor sahilime.. aktı gözyaşlarım, süzülüp omuzlarıma düştü, hissettim. "Ben hep senin yanındayım" diyişini de hiseettim en ufak bir kelime olmaksızın, buram buram saran şefkati ısıttı yüreğimi, "ölüm" dedim içimden "korkulacak bir şey değil".. Bütün bu karmaşanın son buluşuna sevinemez insanlar, ölenlere ağlar dualar ederiz bir yanımız onlarla yaşasın daima diye.. orda senden başka kimse yok ne bir ses ne bir nefes.. birisine dua edeceksen ölmesini bekleme, git yüzüne söyle , bilsin..benimle gelen tek şey yüreğimi hafifleten sevgiler oldu ve hep o güzel dilekler.. O akşam evine geri dönen ben değildim çünkü, evinden ayrılandım .. Yalnız olmadığınızı bilin , ve sayılı nefeslerinizin kıymetini .." 

..notlarını düşmüş defterine, sormayı sevdiği sorularına cevapları geliyor kendi ayaklarıyla..


-NEFES-

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder